ahlaki yargı ne demek?

Ahlaki Yargı

Ahlaki yargı, bir eylemin, niyetin, kişinin veya durumun ahlaki olarak doğru, yanlış, iyi, kötü, adil, adaletsiz veya benzeri ahlaki niteliklere sahip olup olmadığına dair yapılan değerlendirmedir. Bu değerlendirmeler, bireylerin ve toplumların ahlaki değerlerine, inançlarına ve ilkelerine dayanır. Ahlaki yargılar, davranışlarımızı yönlendirir, sosyal etkileşimlerimizi şekillendirir ve yasal sistemlerin temelini oluşturur.

İçindekiler

  1. Tanım ve Temel Kavramlar
  2. Ahlaki Yargının Kaynakları
  3. Ahlaki Yargı Türleri
  4. Ahlaki Yargının İşlevleri
  5. Ahlaki Yargı ve Etik Teoriler
  6. Ahlaki Yargıda Bilişsel Süreçler
  7. Ahlaki Yargı ve Nörobilim
  8. Ahlaki Yargı ve Gelişim
  9. Ahlaki Yargı ve Kültürel Farklılıklar
  10. Ahlaki Yargıya Yöneltilen Eleştiriler
  11. Ayrıca Bakınız
  12. Kaynakça

1. Tanım ve Temel Kavramlar

Ahlaki yargı, bir eylemin, niyetin veya karakterin ahlaki açıdan değerlendirilmesidir. Bu değerlendirme, genellikle aşağıdaki kavramlarla ilişkilendirilir:

  • Doğruluk/Yanlışlık: Bir eylemin ahlaki ilkelere uygun olup olmadığı.
  • İyi/Kötü: Bir eylemin veya karakterin ahlaki açıdan arzu edilir veya arzu edilmez olup olmadığı.
  • Adalet/Adaletsizlik: Bir durumun veya eylemin hakkaniyetli ve eşitlikçi olup olmadığı.
  • Sorumluluk: Bir bireyin eylemlerinin sonuçlarından ahlaki olarak sorumlu tutulup tutulmadığı.
  • Değerler: Bireylerin ve toplumların önem verdiği ve ahlaki olarak doğru kabul ettiği ilkeler. Değerler

Ahlaki yargılar, subjektif olabileceği gibi, belirli ahlaki teorilere veya evrensel ahlaki ilkelere de dayanabilir.

2. Ahlaki Yargının Kaynakları

Ahlaki yargılarımızın oluşmasında birçok faktör etkili olur. Bunlar, bireysel özelliklerimizden kültürel ve sosyal çevremize kadar geniş bir yelpazede yer alır.

Bireysel Faktörler

  • Duygular: Empati, öfke, utanç gibi duygular, ahlaki yargılarımızı etkileyebilir.
  • Bilişsel Yetenekler: Mantıksal düşünme, problem çözme ve perspektif alma gibi yetenekler, ahlaki değerlendirmelerimizi şekillendirebilir.
  • Kişilik: Kişilik özelliklerimiz, ahlaki değerlerimize ve yargılarımıza yansıyabilir. Kişilik
  • Deneyimler: Yaşadığımız deneyimler, ahlaki bakış açımızı ve yargılarımızı değiştirebilir.

Kültürel ve Sosyal Faktörler

  • Aile: Aile değerleri ve yetiştirme tarzı, ahlaki yargılarımızın temelini oluşturur.
  • Okul: Eğitim, ahlaki değerlerin ve ilkelerin öğrenilmesinde önemli bir rol oynar.
  • Akranlar: Arkadaş çevresi, ahlaki normları ve davranışları etkileyebilir.
  • Din: Dini inançlar ve öğretiler, ahlaki yargılarımızı şekillendirmede önemli bir rol oynar. Din
  • Medya: Medya, ahlaki değerler ve davranışlar hakkında farkındalık yaratabilir ve yargılarımızı etkileyebilir.
  • Kültür: Toplumun genel ahlaki normları ve değerleri, ahlaki yargılarımızı şekillendirir. Kültür

3. Ahlaki Yargı Türleri

Ahlaki yargılar, farklı kriterlere göre sınıflandırılabilir:

  • Betimleyici (Descriptive) Ahlaki Yargılar: Bir eylemin veya durumun ahlaki özelliklerini tanımlar. Örneğin, "Hırsızlık yanlıştır" gibi.
  • Normatif (Normative) Ahlaki Yargılar: Bir eylemin nasıl olması gerektiği hakkında bir yargıda bulunur. Örneğin, "Hırsızlık yapmamalıyız" gibi.
  • Değerlendirme (Evaluative) Ahlaki Yargılar: Bir eylemin veya durumun ahlaki değerini değerlendirir. Örneğin, "Bu eylem çok cesurca ve ahlaki olarak doğru" gibi.
  • Yükümlülük (Obligation) Ahlaki Yargıları: Bir bireyin ahlaki olarak yapmakla yükümlü olduğu şeyleri belirtir. Örneğin, "Yalan söylememeliyiz" gibi.

4. Ahlaki Yargının İşlevleri

Ahlaki yargılar, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli işlevlere sahiptir:

  • Davranışları Yönlendirme: Ahlaki yargılar, doğru ve yanlış olarak kabul ettiğimiz davranışları belirler ve eylemlerimizi yönlendirir.
  • Sosyal Düzeni Sağlama: Toplumda kabul gören ahlaki normlar ve değerler, sosyal düzenin ve işbirliğinin sağlanmasına yardımcı olur.
  • Sosyal İlişkileri Düzenleme: Ahlaki yargılar, insan ilişkilerinde dürüstlük, adalet ve saygı gibi değerlerin korunmasına katkıda bulunur.
  • Kimlik Oluşturma: Ahlaki değerler ve inançlar, bireylerin kimliklerini oluşturmasında ve kendilerini tanımlamasında önemli bir rol oynar.
  • Hesap Verebilirliği Sağlama: Ahlaki yargılar, bireylerin eylemlerinin sonuçlarından sorumlu tutulmasını sağlar ve adaletin tesisine katkıda bulunur.

5. Ahlaki Yargı ve Etik Teoriler

Ahlaki yargılar, farklı etik teoriler tarafından farklı şekillerde açıklanır ve gerekçelendirilir. En yaygın etik teorilerden bazıları şunlardır:

Sonuçsalcılık (Consequentialism)

Bu teoriye göre, bir eylemin ahlaki değeri, sonuçlarına bağlıdır. En yaygın sonuçsalcı yaklaşım, faydacılıktır. Faydacılık, bir eylemin, mümkün olan en fazla sayıda insan için en fazla mutluluğu sağlaması durumunda ahlaki olarak doğru olduğunu savunur.

Ödevbilim (Deontology)

Bu teoriye göre, bir eylemin ahlaki değeri, sonuçlarından bağımsız olarak, belirli ahlaki kurallara veya ödevlere uygun olup olmadığına bağlıdır. Immanuel Kant'ın ahlak felsefesi, ödevbilimin önemli bir örneğidir. Kant'a göre, ahlaki eylemler, evrenselleştirilebilir ilkelere dayanmalıdır.

Erdem Etiği (Virtue Ethics)

Bu teoriye göre, ahlaki yargılar, eylemlerden ziyade karakter özelliklerine odaklanmalıdır. Erdem etiği, dürüstlük, cesaret, adalet, merhamet gibi erdemli karakter özelliklerine sahip olmayı ve bu erdemleri eylemlerimizde sergilemeyi vurgular. Aristoteles'in ahlak felsefesi, erdem etiğinin önemli bir örneğidir.

6. Ahlaki Yargıda Bilişsel Süreçler

Ahlaki yargı, karmaşık bilişsel süreçleri içerir. Bu süreçler arasında:

  • Bilgi İşleme: Bir durumla ilgili bilgileri toplama ve değerlendirme.
  • Akıl Yürütme: Ahlaki ilkeleri ve değerleri kullanarak bir sonuca ulaşma.
  • Empati: Başkalarının duygularını anlama ve paylaşma.
  • Perspektif Alma: Bir durumu farklı açılardan değerlendirme.
  • Duygu Düzenleme: Duygusal tepkilerimizi kontrol etme ve yönlendirme.

7. Ahlaki Yargı ve Nörobilim

Son yıllarda, nörobilim alanındaki araştırmalar, ahlaki yargının beyindeki sinirsel temellerini incelemektedir. Bu araştırmalar, prefrontal korteks, amigdala ve insula gibi beyin bölgelerinin ahlaki yargılama süreçlerinde önemli rol oynadığını göstermektedir. Özellikle, duygusal tepkilerin ve sosyal bilişin ahlaki yargılarımızı nasıl etkilediği üzerine yoğunlaşılmaktadır.

8. Ahlaki Yargı ve Gelişim

Ahlaki yargı, yaşam boyu süren bir gelişim sürecidir. Çocuklar, büyüdükçe ve deneyim kazandıkça, ahlaki değerleri ve ilkeleri öğrenirler ve ahlaki yargılama yetenekleri gelişir.

Piaget'nin Ahlaki Gelişim Teorisi

Jean Piaget, ahlaki gelişimi iki aşamada incelemiştir:

  • Heteronom Ahlak (5-10 yaş): Çocuklar, ahlaki kuralların değişmez olduğunu ve otorite figürleri tarafından belirlendiğini düşünürler. Eylemlerin sonuçlarına odaklanırlar ve niyetleri göz ardı ederler.
  • Otonom Ahlak (10 yaş ve üzeri): Çocuklar, ahlaki kuralların insanlar tarafından oluşturulduğunu ve değiştirilebileceğini anlarlar. Eylemlerin niyetlerine odaklanırlar ve adalet kavramını daha iyi anlarlar.

Kohlberg'in Ahlaki Gelişim Teorisi

Lawrence Kohlberg, ahlaki gelişimi üç düzeyde ve altı aşamada incelemiştir:

  • Gelenek Öncesi Düzey:
    • Aşama 1: İtaat ve Ceza: Eylemlerin sonuçlarına odaklanılır. Ceza almaktan kaçınmak için kurallara uyulur.
    • Aşama 2: Bireysellik ve Değişim: Kendi çıkarlarını gözetmek ve başkalarıyla karşılıklı faydaya dayalı ilişkiler kurmak önemlidir.
  • Geleneksel Düzey:
    • Aşama 3: İyi Çocuk/Kız: Başkalarının beklentilerini karşılamak ve onayını almak önemlidir.
    • Aşama 4: Yasa ve Düzen: Toplumsal düzeni korumak ve kurallara uymak önemlidir.
  • Gelenek Sonrası Düzey:
    • Aşama 5: Sosyal Sözleşme: Ahlaki kuralların toplumun iyiliği için oluşturulduğunu ve değiştirilebileceğini anlamak önemlidir.
    • Aşama 6: Evrensel Ahlaki İlkeler: İnsan hakları, adalet ve eşitlik gibi evrensel ahlaki ilkelere dayalı olarak hareket etmek önemlidir.

9. Ahlaki Yargı ve Kültürel Farklılıklar

Ahlaki yargılar, kültürel farklılıklardan önemli ölçüde etkilenir. Farklı kültürlerde, farklı ahlaki değerler ve normlar ön plana çıkabilir. Örneğin, bazı kültürlerde bireycilik önemliyken, bazı kültürlerde toplumsallık daha önemlidir. Bu kültürel farklılıklar, ahlaki yargılarımızı ve davranışlarımızı şekillendirebilir. Bu nedenle, farklı kültürlerden insanlarla etkileşimde bulunurken, kültürel farklılıkları anlamak ve saygı duymak önemlidir.

10. Ahlaki Yargıya Yöneltilen Eleştiriler

Ahlaki yargıya yönelik bazı eleştiriler şunlardır:

  • Subjektivizm: Ahlaki yargıların tamamen kişisel görüşlere dayalı olduğu ve objektif bir temeli olmadığı savunulur.
  • Görecelilik: Ahlaki yargıların kültüre, zamana ve duruma göre değiştiği ve evrensel ahlaki ilkelerin olmadığı savunulur.
  • Dogmatizm: Ahlaki yargıların katı ve değişmez olduğu ve farklı görüşlere kapalı olduğu savunulur.
  • Duygusalcı Yaklaşım: Ahlaki yargıların mantıksal akıl yürütmeden ziyade duygusal tepkilere dayalı olduğu savunulur.

11. Ayrıca Bakınız

12. Kaynakça

  • Haidt, J. (2012). The righteous mind: Why good people are divided by politics and religion. Pantheon.
  • Kohlberg, L. (1981). Essays on moral development, Vol. 1: The philosophy of moral development. Harper & Row.
  • Piaget, J. (1932). The moral judgment of the child. Routledge.
  • Greene, J. D. (2013). Moral tribes: Emotion, reason, and the battle between us and them. Penguin Press.
Kendi sorunu sor